Almanya’da AfD Krizi Derinleşiyor: İç İstihbaratın Hazırladığı Gizli Belgeler Sızdırıldı

Almanya’nın iç istihbarat kurumu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) tarafından hazırlanan ve Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’ni “kesin aşırı sağcı oluşum” olarak tanımlayan gizli raporun bir bölümü kamuoyuna sızdırıldı. Raporda, parti yöneticilerinin antidemokratik, yabancı düşmanı ve İslam karşıtı söylemleri detaylı biçimde analiz edildi.

A+
A-

Almanya’da aşırı sağcı söylem ve politikalarıyla gündemden düşmeyen Almanya için Alternatif Partisi (AfD) hakkında hazırlanan gizli bir istihbarat raporu sızdırıldı. İç istihbarattan sorumlu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) yıllar süren çalışmaları sonucunda hazırladığı ve 1000 sayfayı aşan bu gizli dosyanın 17 sayfalık bölümü, “Devlete Sor” adlı platform tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

Sızdırılan belgelerde AfD Eş Başkanları Alice Weidel ve Tino Chrupalla ile Avrupa Parlamentosu adayı Maximilian Krah gibi partinin üst düzey isimlerinin açıklamaları yer alıyor. Raporda, bu siyasilerin antidemokratik, yabancı düşmanı ve İslamofobik söylemleri, kamuya açık konuşma ve röportajlardan elde edilen verilerle tespit edilip analiz edildi.

Anayasayı Koruma Teşkilatı, AfD yöneticilerinin söylemlerini dört ana başlık altında sınıflandırdı:

Etnik kökene dayalı açıklamalar ve tutumlar

Yabancı düşmanlığı

İslamofobi

Demokrasi ilkesine aykırılık

Örnek olarak, Alice Weidel’in 2024 Eylül ayında Brandenburg’daki seçim kampanyasında yaptığı konuşmada, ülkedeki suçların sorumlusu olarak Müslümanları göstermesi ve Müslüman olmayanlara karşı “saldırgan bir cihat yürütüldüğü” iddiası dikkat çekti.

Eş Başkan Chrupalla ise 2023 Nisan ayında Nürnberg’de düzenlenen bir gösteride, CDU’lu Friedrich Merz ve Norbert Röttgen ile Yeşiller Partisi’nden dönemin Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’u “Amerika’nın uşakları” olarak aşağıladı.

AfD’nin Federal Meclis üyesi ve Junge Alternative adlı gençlik örgütünün başkanı olan Hannes Gnauck’un, Ağustos 2024’te düzenlenen bir seçim etkinliğinde yaptığı “Kimin bu halka ait olduğuna yeniden karar vermeliyiz” ve “Her birinizin benimle herhangi bir Suriyeli veya Afgan’dan daha fazla ortak noktası var” gibi ifadeleri de raporda yer aldı. Gnauck ayrıca “nüfus mübadelesi” söylemiyle dikkat çekti.

Raporda, AfD’nin sosyal medya diline de özel bir yer ayrıldı. “Bıçak göçü”, “yabancı sızma” ve “geri göç” gibi terimlerin, göçmen karşıtı ve kutuplaştırıcı bir söylem oluşturmak amacıyla sistematik şekilde kullanıldığı kaydedildi.

“Kesin Aşırı Sağcı Bir Oluşum” Tespiti

Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), üç yıl süren detaylı inceleme ve takip sürecinin ardından 2 Mayıs 2025 tarihinde AfD’yi resmen “kesin aşırı sağcı bir oluşum” olarak sınıflandırdığını duyurdu. BfV tarafından yapılan açıklamada, AfD’nin “insan onurunu hiçe sayan aşırılıkçı eğilimleri” ve “parti içinde baskın olan etnik ve soya dayalı halk anlayışının, Almanya’nın özgür ve demokratik düzeniyle bağdaşmadığı” ifade edildi.

Tüm bu iddialara ve sınıflandırmaya rağmen AfD, 23 Şubat 2025’te yapılan erken genel seçimlerde %20,8 oy oranıyla sandıktan ikinci parti olarak çıkmayı başardı.

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın

POPÜLER HABERLER