Euro Turk News

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) 2024 yılı raporuna göre, küresel askeri harcamalar bir önceki yıla göre reel olarak yüzde 9,4 artarak 2 trilyon 718 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu artış, Soğuk Savaş sonrası dönemin en keskin yükselişi olarak kayda geçti.

Harcamaların %60’ı Beş Ülkeden

2024’te dünya genelindeki askeri harcamaların %60’ı yalnızca beş ülke tarafından gerçekleştirildi: ABD, Çin, Rusya, Almanya ve Hindistan.

ABD, 997 milyar dolarlık harcamayla küresel askeri harcamaların %37’sini ve NATO içindeki harcamaların %66’sını üstlendi.

Çin, %7 artışla 314 milyar dolara ulaşırken, son 10 yılda askeri bütçesini %59 artırmış oldu.

Rusya, %38’lik artışla 149 milyar dolar harcadı. Bu miktar, ülkenin GSYH’sinin %7,1’ine denk geliyor.

Almanya, %28’lik artışla 88,5 milyar dolar harcayarak tarihinde ilk kez dünya sıralamasında 4. sıraya yükseldi.

Hindistan, %1,6 artışla 86,1 milyar dolarlık harcamayla 5. sırada yer aldı.

Türkiye’nin Harcamaları 10 Yılda %110 Arttı

Raporda, Türkiye’nin 2015–2024 döneminde askeri harcamalarını %110 oranında artırdığı, 2024 yılı özelinde ise bir önceki yıla göre %12 artışla 25 milyar dolara ulaştığı belirtildi.

İsrail ve Ukrayna Öne Çıktı

İsrail, Gazze’ye yönelik operasyonların etkisiyle askeri harcamalarını %65 artırarak 46,5 milyar dolara çıkardı. Bu, 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan bu yana en büyük artış olarak kayıtlara geçti.

Ukrayna, savaş koşullarına rağmen %2,9 artışla 64,7 milyar dolar harcadı. Bu rakam, ülkenin GSYH’sinin %34’üne denk geliyor.

Orta Doğu’da Suudi Arabistan Zirvede

Suudi Arabistan, 80,3 milyar dolarla Orta Doğu’nun en büyük, dünyanın ise yedinci en büyük askeri harcama yapan ülkesi oldu.

İran ise yaptırımlar nedeniyle harcamalarını %10 azaltarak 7,9 milyar dolara düşürdü.

1990’dan Bu Yana Kişi Başına En Yüksek Harcama

2024’te kişi başına düşen küresel askeri harcama 334 dolar ile 1990’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

SIPRI uzmanı Xiao Liang, 100’den fazla ülkenin askeri harcamalarını artırdığına dikkat çekerek, “Askeri güvenliğe öncelik verilmesi, ekonomik ve sosyal alanda ciddi ödünleşmelere yol açabilir,” değerlendirmesinde bulundu.