Aizanoi Antik Kenti'nde Zeus Tapınağı restorasyonu için mimari kalıntılar gün yüzüne çıkarılıyor

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Aizanoi Antik Kenti’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle yürütülen kazı çalışmalarında Zeus Tapınağı restorasyonu için eksik mimari parçalar gün ışığına çıkarılıyor.

24 Eyl 2025 - 12:08 YAYINLANMA
Aizanoi Antik Kenti'nde Zeus Tapınağı restorasyonu için mimari kalıntılar gün yüzüne çıkarılıyor

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi’ne 2012 yılında dahil edilen Aizanoi Antik Kenti, dünyada en iyi korunmuş Zeus tapınaklarından birine ev sahipliği yapıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü desteğiyle “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yürütülen kazı çalışmalarına çeşitli üniversitelerden akademisyenler, 10 teknik personel ve 50 işçi katılıyor. Çalışmalar Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından yürütülüyor ve Gürok Turizm ile Madencilik AŞ ile Halk Yatırım da destek veriyor.

Kazının başkanlığını yürüten DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Coşkun, haziran ayından itibaren Zeus Tapınağı çevresinde kazı çalışması yürüttüklerini belirtti. Coşkun, tapınağın Roma döneminde antik kentin en önemli yapısı olduğunu ve yaklaşık 2 bin yıldır ayakta durmayı başardığını ifade etti. Ancak deprem ve doğal afetlerin yapının statik dengesine zarar verdiğini söyledi.

Tapınağın milattan sonra 92 civarında İmparator Domitianus döneminde inşasına başlandığını, milattan sonra 2. yüzyılın ilk yarısında Hadrianus döneminde tamamlandığını aktaran Coşkun, yapının Roma döneminden sonra Bizans döneminde kiliseye dönüştürüldüğünü ve 13. yüzyılda Çavdar Tatarları tarafından kale olarak kullanıldığını belirtti.

Kazı çalışmalarında, tapınağın restorasyonunda kullanılmak üzere eksik parçalar gün yüzüne çıkarılıyor. Coşkun, tapınağın yaklaşık 3 metre yüksekliğinde ve 55x35 metre boyutlarında bir podyum üzerine kurulduğunu tespit ettiklerini, podyuma ait parapet bloklarını da bulduklarını söyledi.

Tapınağın çevresinde Bizans dönemine ait mezarlara rastlandığını belirten Coşkun, güneydoğu köşede 19 mezar tespit ettiklerini ve kazıyı genişlettikçe sayının artacağını aktardı. Ayrıca tapınağın avlusunun tamamen mermer döşemelerle kaplı olduğunu, bazı alanlardaki mermerlerin çok iyi korunarak günümüze ulaştığını ifade etti.

Prof. Dr. Coşkun, tapınağın restitüsyon, rölöve ve restorasyon projelerinin hazırlandığını, gelecek yıl restorasyon uygulamasına başlanabilmesi için yıl sonuna kadar kesintisiz çalışacaklarını vurguladı. Tapınağın temelinin sağlam olması sayesinde altında tonozlu bir galeri bulunduğunu ve bugüne kadar taşlarının yerinden oynamadığını belirtti.



 

 

Kaynak :
HABER MERKEZİ

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: