Almanya yapay zekâya milyarlarca euro yatırıyor: Peki kazanan kim olacak?

Almanya, yapay zekâ (YZ) alanında Avrupa’nın en iddialı ülkelerinden biri olma yolunda ilerliyor. Federal hükümet, 2024 yılı için 1,6 milyar euro (yaklaşık 78,1 milyar TL) bütçe ayırarak bu alanda tarihi bir yatırım kararı aldı. Ancak uzmanlar, “Yapay zekâ yatırımlarının kârı kimlere gidecek?” sorusuna hâlâ net bir yanıt veremiyor.

Dijital dernek Bitkom’un raporuna göre, Alman şirketlerinin %60’ı yapay zekâya en az 2024 kadar bütçe ayırmayı planlıyor. Şirketlerin %25’i ise daha da fazla yatırım yapmak istiyor. Buna rağmen Weizenbaum Enstitüsü’nden araştırmacı Rainer Rehak, “Yapay zekâ için şu anda sürdürülebilir bir iş modeli yok. Yatırımlar hâlâ büyük ölçüde spekülatif” uyarısında bulunuyor.

Rehak’a göre teknoloji devleri Google, Microsoft veya OpenAI gibi şirketler milyarlarca euroyu “gelecekte kâr ederiz” umuduyla harcıyor. Ancak şimdilik geri dönüş sağlanamıyor. Bu durum, yapay zekâ yatırımlarının bir balona dönüşüp dönüşmediği tartışmasını da gündeme getiriyor.

Almanya’nın kapasite açığı büyük
ECO İnternet Endüstrisi Derneği’nin araştırmasına göre, Almanya’nın bilgi işlem gücü 2030’a kadar 3,7 gigavata çıkabilir. Fakat sanayiden gelen talep 12 gigavata kadar ulaşacak; yani en az 10 nükleer reaktörün üreteceği enerjiye denk bir kapasite açığı ortaya çıkacak. Bu farkın kapatılabilmesi için yeni yatırımlar şart.

ABD ise bugün Almanya’nın mevcut kapasitesinin 20 katına sahip. Deloitte’un projeksiyonlarına göre, Almanya 2030’a geldiğinde yaklaşık %50’lik kapasite açığıyla karşı karşıya kalabilir.

KOBİ’ler için fırsat mı?
Osnabrück Üniversitesi’nden Prof. Oliver Thomas, yapay zekâ yatırımlarının yalnızca büyük şirketler için değil, Almanya’nın bel kemiği olan KOBİ’ler ve gizli şampiyonlar için de kritik fırsatlar sunduğunu belirtiyor. Thomas’a göre Almanya, “Made in Germany” teknolojisini üretmek yerine, dışarıdan gelen yapay zekâ çözümlerini doğru uyarlayarak rekabet avantajı elde edebilir.

Uzmanlar ayrıca işyerlerinde yapay zekâ asistanlarının giderek daha fazla yer alacağını öngörüyor. Dijital asistanlar e-postaları filtreleyip iş akışlarını düzenlerken, yapay zekâ destekli iş arkadaşları denetim, arşiv ve danışmanlık gibi alanlarda üretkenliği artırabilir.

Sonuç: Almanya milyarlarca euroyu yapay zekâya yatırıyor, fakat kazananın kim olacağı henüz net değil. Eğer yatırımlar KOBİ’ler ve sanayiye entegre edilirse “yapay zekâ balonu” yerine sürdürülebilir bir ekosistem oluşabilir. Aksi takdirde, uzmanların uyardığı gibi yapay zekâ piyasası büyük bir çöküş riskiyle karşı karşıya.