Avustralya’dan Nauru’ya 408 Milyon Dolarlık Sığınmacı Anlaşması

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, ülkede kalmalarına izin verilmeyen ancak güvenlik veya diğer nedenlerle kendi ülkelerine geri gönderilemeyen sığınmacılar için Nauru Adası’na transfer planlarını açıkladı. Bu kapsamda, Nauru’ya 408 milyon Avustralya doları ödeme yapılacağı belirtildi.

Bu karar, 2023 yılında Avustralya Yüksek Mahkemesi’nin “süresiz gözaltı” uygulamasını hukuka aykırı bularak iptal etmesinin ardından, göç politikalarında izlenen yeni stratejiyi yansıtıyor. Albanese, sığınmacılar için alternatif bir rota belirlemenin zorunlu olduğunu ve Nauru’nun bu bağlamda uygun bir seçenek olduğunu ifade etti.

Nauru’nun Rolü ve Gözaltı Merkezi
Nauru Adası, Manus Adası’ndaki gözaltı merkezinin kapanmasının ardından Avustralya’nın açık denizdeki tek gözaltı merkezi konumunda. Önceki yıllarda, adada gözaltına alınan sığınmacılar nedeniyle Avustralya, tazminat davalarıyla karşı karşıya kalmıştı. İki ülke, 2021’de bu merkezin kalıcı ve sürdürülebilir bir yapıda işletilmesi için bir mutabakat zaptı imzalamıştı.

Hükümetin Perspektifi
Başbakan Albanese, anlaşmanın gizli olmadığını ve medya aracılığıyla açıkça duyurulduğunu belirtti. Hükümet, sığınmacıların kendi ülkelerine geri gönderilememesi durumunda “gidebilecekleri başka bir ülke bulmak” zorunda olduğunu savunuyor. Bu strateji, göçmen akınlarını caydırma ve ülke içindeki yükü azaltma amacını taşıyor.

İnsan Hakları ve Bölgesel Değerlendirme
Birçok insan hakları örgütü, Nauru’daki gözaltı koşullarının zorluğu ve sığınmacıların hakları açısından eleştirilerde bulundu. Hükümet ise bu uygulamaların yasa dışı göçü caydıracağını ve ülkenin güvenliği ile sistem sürdürülebilirliği açısından gerekli olduğunu vurguluyor.

Anlaşmanın Detayları
408 milyon Avustralya doları tutarındaki ödeme, resmi görüşmelerde doğrudan açıklanmasa da medyada yer aldı. Daha önceki 2021 mutabakatı ile uyumlu olarak, bu anlaşma iki ülke arasındaki diplomatik ve hukuki çerçevenin bir uzantısı olarak değerlendiriliyor.

Avustralya’nın bu adımı, göç politikalarının yeniden çerçevelenmesi ve uluslararası hukuk ile insan hakları standartlarına uyum sağlama gerekliliğini ortaya koyuyor. Sığınmacı akışı, bölgesel güvenlik ve diğer ülkelerin benzer adımlar atıp atmayacağı açısından da yakından takip ediliyor.

2025 yılı itibarıyla, Avustralya’nın Nauru’ya yaptığı bu anlaşma, uluslararası toplum ve insan hakları örgütleri tarafından titizlikle izleniyor. Sığınmacıların hakları ve hükümet politikaları arasındaki denge, gelecekte göç politikalarının şekillenmesinde kritik bir rol oynayacak.