Neo-Nazi dövüş kulüpleri Batılı istihbaratın radarında: “Active Club” ağı büyüyor
Batılı istihbarat servisleri, “Active Club” adlı neo-Nazi dövüş kulüplerini küresel güvenlik tehdidi olarak izlemeye aldı. Bu gruplar, dövüş sporlarını faşist propaganda aracı olarak kullanarak uluslararası bir ağ oluşturuyor.
Neo-Nazizmin yeni yüzü: “Active Club” yapılanmaları
Batılı istihbarat kurumları, “neo-faşist dövüş kulüpleri” olarak bilinen Active Club ağlarını yakın takibe aldı. Bu kulüpler, karma dövüş sanatlarını aşırı sağ propagandasıyla birleştirerek dünya genelinde hızla yayılan yeni bir neo-Nazi yapılanması haline geldi.
Adolf Hitler’in ideolojisinden esinlenen bu gruplar, ABD, Kanada, Avrupa, Avustralya ve Latin Amerika dahil birçok bölgede faaliyet gösteriyor. Uzmanlara göre bu yapılanma, faşist ideolojiyi gençler arasında spor kisvesi altında yaymayı hedefliyor.
İstihbarat raporları: Uluslararası bağlantılar güçleniyor
Kanada istihbarat servisi CSIS tarafından hazırlanan gizli raporlarda, bu kulüplerin üyelerinin ülkeler arasında seyahat ederek ortak eğitim kampları düzenlediği ve Telegram gibi platformlarda örgütlendiği belirtiliyor.
2024 yılında Kanada merkezli “Nationalist-13” adlı grup, ABD’nin Illinois ve Wisconsin eyaletlerinden katılan üyelerle yaptığı bir buluşmanın görüntülerini paylaşmıştı.
Araştırmacı Peter Smith, bu ağların yalnızca kendi ülkelerinde değil, “sınır ötesi ortaklıklar yoluyla da ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu” vurguladı. Smith, “Kendilerini ülkelerini ‘geri almak’ isteyen uluslararası bir beyaz üstünlükçü hareketin parçası olarak görüyorlar” dedi.
Aşırı sağ terör ağlarıyla benzerlik
Geçmişte “Atomwaffen Division” ve “The Base” gibi aşırı sağ terör örgütlerinin küresel ölçekte bağlantılar kurduğu biliniyordu. Şimdi ise Active Club yapılanmaları, dövüş sporlarını ve çevrim içi propagandayı kullanarak bu yapıyı daha organize ve yaygın hale getiriyor.
Uzmanlar, bu grupların sosyal medya üzerinden şiddet, ırkçılık ve nefret söylemini yayması nedeniyle, Batılı güvenlik birimlerinin artık bu hareketleri uluslararası terör tehdidi kategorisinde değerlendirdiğini belirtiyor.